Medusa’ya iade-i itibar…


“Merhumu nasıl bilirdiniz?”

“Canavar. Vahşi. Kötücül.”

Halbuki, yılan saçlı, gözüne doğrudan bakanı taşa çeviren Medusa’nın, yaygınlıkla bilinenden farklı bir hikayesi olabilir mi? 

Fotoğrafı,  lisede Yerebatan Sarnıcı’na yaptığımız okul gezisinde çekmiştim. Biraz tost makinasıyla çekilmiş gibi ama olsun. (O zamanlar tek bir poz çeker ve tab edilene kadar iyi çıkmış olmasını dilemekten başka bir şey yapamazdık.) Korkulukların izin verdiği ölçüde, eğilebildiğimiz kadar eğilmiş, yılan saçlarını, alev gözlerini incelemiş, ‘ay ne korkunç kadın’ diye düşünmüş ve bir sütunun altında yan dönmüş olarak, koca sarnıcın yükünü taşımayı fazlasıyla hak ettiğini düşünmüştüm. Ne de olsa o çok çok kötü bir kadındı. 

Halbuki Medusa niye kötü olmuştu, bize HİÇ anlatılmadı. Biz, okuyup öğrenebilirdik ama onu da şöyle öğrenirdik: 

Medusa Tanrıça Athena’ya bağlılık yemini etmiş, tapınağında kendini onun hizmetine adamış, güzeller güzeli, bakanın bir daha dönüp baktığı bir ölümlüydü. Güzelliğiyle, herkesi olduğu gibi baş Tanrı Zeus’u cezbetmiş, baştan çıkarmıştı. Zeus, sonunda bir gün nefsine yenilip Medusa’ya Athena’nın tapınağında sahip oldu. Athena, bağlılık yemini etmiş hizmetkarının bu iffetsiz tavrından dolayı çok kızdı (ki bazı kaynaklar Zeus benim hakkımdı diye kıskançlık krizine girdiğini de söylüyor) ve lanetleyerek yılan saçlı, baktığını taşa çeviren bir canavara çevirdi. Medusa bu orantısız gücüyle etrafa dehşetler saçarken, yağız ve yiğit Perseus, Tanrıça Athena’nın verdiği kalkanı kullanıp, doğrudan gözüne değil de kalkandaki yansımasına bakarak Medusa’nın kafasını kesmeyi başardı.

Kusura bakmayın ama bu haliyle mitolojik hikaye, neresinden tutsan elinde kalıyor!

Birincisi, ona sahip olmak değil, tecavüz etmek denir! Öyle kelimeye “kravat taktırıp, takım elbise giydirip” iyi hal indirimi aldırmaya gerek yok!

Sonra sanki cezbolan değil cezbeden suçluymuş gibi bir hava yaratılmış. “O da o kısacık eteği giymeseymiş. O saatte orda ne işi varmış”ın mitolojik versiyonu. Koca baş tanrısın be utan, bu kadar pamuk ipliğinde bir nefsin mi var! 

Üçüncüsü bir kadın diğer kadını kıskanmış da, lanetlemiş de, çekememiş de sonra öldürmek istemiş de… Athena niye hem taşa döndürme gücü verip sonra bu güçten rahatsız olup öldürtmek istesin? En başta öldürürdü. Ama yoo, kadın kıskançtır, diğerini çekemez sübliminal mesajı ortama salınacak,  “kadın kadının kurdudur” kodu kafalara kazınacak. 

Google’a “Medusa” yazan birinin ilk bulacağı hikaye, bu “özenle” seçilmiş kelimelerle yazılmış,  kadını “baştan çıkaran” erkeği “mağdur”, kadını “kıskanç”, erkeği “yiğit” gösteren hali.  

Neyse ki feminizm hareketi var ve masalların, mitolojinin, tarihin, hatta dinin bu eril bakış açısını sorgulayan çalışmalar yürütüyorlar. 

Bu benim sıraladıklarımın yanında diyor ki feminist makaleler, “Ya Athena,  Medusa’ya taşa dönüştürme gücünü bir lanet olarak değil de kendini koruması için bir güç bir hediye olarak verdiyse? Ya “Bacım sana musallat oldular, taşa dönüştür de kurtul,” dediyse?

Ya kadın kadının kurdu değil, yurduysa?”

Baştaki sorumu tekrar sorayım:

“Merhumu nasıl bilirdiniz?”

“Çok hakkı yendi. Çoook.”

1 thoughts on “Medusa’ya iade-i itibar…

Yorum bırakın