“N’oldu, paranız mı kalmadı da annen baban devlet okuluna göndermek zorunda kaldı?”
“Anlamadınız mı? Diğer şubeye anlattım. Onlardan öğrenirsiniz?”
“Sus be. Seni mi dinleyeceğim?”
“Burada olan, burada kalır. Yoksa hepinize eksi veririm.”
“Bu dövmek değil, ben sevdiğim için hafifçe kafanızı sallıyorum.”
“O parmağını kırarım.”
” Bıktım sizden. Şimdi müdüre söyleyeceğim, okuldan atsınlar.”
“Hepiniz işe yaramazsınız.”
“Bana göre hava hoş, gelir gider maaşımı alırım.”
————————————————————————————————–
Araştırmalara göre, ne okul, ne sosyal tesisler, ne ortam… Çocuğun kişilik gelişiminde, akademik bilgisinde en önemli, en önemli şeyin “ÖĞRETMEN” olduğunu biliyor muydunuz? Şimdi yukarıdaki cümleler daha da canınızı acıttı mı?
Varsa sizin de tecrübelerinizi duymak isterim….
Aklıma lisedeyken Kimya Öğretmenimin cümlesi geldi: “Asitler, bazlar, tuzlar kimyadan ne anlar kızlar.”
Çok kötüüüüü! Hatta bi bakanın bizden mucit ıkmaz, ara eleman çıkar demesi kadar kötü!
Bir de Fizik hocamız: “Muayyen günleriniz için ip atlayın kızlar derdi” Spor yapmak iyidir tabi 🙂 Beden öğretmenimiz teşvik etse daha etkili olabilirdi….
hahaha belki de lanet oluyordunuz sınıfta, adam accık güleryüzlü öğrenci görmek için deşarj olun diye söylüyordu.
Kadındı yaa, bir de elinde ip varmış gibi atlama hareketini gösteriyordu… 😊
“Başka okula verin bunu” (ilkokul1)
“İki aydır matematik kitabı mı kayıpmış? Hiç fark etmedim” (ilkokul 3)
5,5 yaşında çocuk yağmurlu havada su birikintisinde oynamış. Sırılsıklam olmuş. Nöbetçi öğretmen kimbilir hangi havalarda… Sınıf öğretmeni “gelin çocuğu alın”
“yedekleri vardı hocam dolabında, giydirdiniz mi?”
“Benim görevim değil”
Vbvb., daha neler neler yuttum ben.
İnsan buz gibi oluyor. Ne saygım ne sevgim yok bu kırıntı insanlara, memur kafalılara. Bunların bir derece altı dolmuş şöförü, o derece.
Hayatta birşey olamayan, en kötü puanlı liseli dangalaklar eğitim fakültesine kapağı atıp hasbelkader devlete de yamadı mı tamamdır.
On dönüm bostaaan, yan gel Osman..
dolmuş şoförüne toptan laf etmeyelim yav. her meslek grubunda süper şa’ane kendini yetiştirmiş, mesleğine saygılı insanlar var çünkü. ben rastladım yani.
Tüm saygısızlar, sevgisizler, hak yiyenler için de kendileri gibi insanlarla karşılaşmalarını dileyelim…Kalpsizler.
O kadar doluyum ki bu konuda. İlkokul 3.sınıf öğrencisine içimizde şeytan var diyen bir “şeytan”a katlandım ben. Çocuğumun hatırı için hangi şeytana hizmet ettiğini sormadım, paralamadım o’ nu. Adnan Menderes’ in tırnaklarını çekmişler, işkence yapmışlar, idam etmişler. 3.sınıf çocuğuna neden anlatılır ki bunlar. Tarih dersi yok, din dersi yok, hasta ruhlu bu kadın hala öğretmencilik oynamaya devam ediyor.
ufff songül diyecek bir şey yok. ne kadar kilit bir şey “öğretmenlik”
“Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Gözyaşlarıma, ellerinizle?”…..Orhan Veli ‘nin şiirindeki bu mısralara ” Orhan Veli kabız olmuş yazmış ” yorumunu getiren ve çoğu öğrencileri tarafından nedense tapılan lise tarih öğretmenim vardı…
Orhan Veli’yi ne severim. Bu tarih öğretmenini ise hiiiiiiç sevmedim!
sınıfta güldüğümüz de tarih hocamız ” sırıtma pişmiş kelle gibi sırıtma”
matematik hocası ” cennette yerinizi mi gördünüz” derdi:)
birde okul müdürümüz öğrencilerin sınıfa girecekleri zaman yaptığı konuşma da yaptığı uyarılardan birinde ” kızlar kuyruk sallamazsa erkekler peşinden gitmez demişti bunu hiç unutmuyorum. çok kızmıştım
hoş geldiniz, yorumlarınızla buraları şenelttiniz.