Çocukların o kendilerine has dünyasına bir kafamızı uzatıverince, nasıl içimiz gülüyor değil mi?
Aşağıdaki Ela’nın çantasından annemlerin evine düşen bir arzuhal…Bana annane ulaştırdı. Ben de öğretmenine ulaştırmalı mıyım bilemedim. Hiç öyle dudak büküp, göz devirmeyin. Her dağın kendine göre karı var, her faninin de kendine göre derdi var…
Diyor ki:“Bu seneye başladığımdan beri hep arkadaydım. 1. sınıftan beri ise hiç önde oturmadım. Sıkılıyorum herkes oturuyor. Bir ben oturmadım, haksızlık bu. Ben de insanım. Çağla’nın boyu benden uzun, ama hep en önde.
Şu anki dileğim, en arkada oturmamak ve ailemin sağlıklı olması. Ortada otursam bile yeter. Elif öğretmen söz verdi bakalım tutacak mı? Zaten önde kısalardan 2 kişi var ama arkada da göz önünde olmuyorsun ama bir bakmak istiyorum.”
Eee insanoğlu bu, kimi önde oturmadığı için hayıflanıyor, kiminin de ayakkabısı yok dert etmiyor!
canım benim ya
Tevellut yeni,isyan yeni,yontem demokrat :)) kendi pek tatli..
Yesinlerrr senin bakmanıı 🙂 Maşallahh ya. Bu nesil bizim umudumuzz 🙂