Diyelim ki aşka tutulduğunuz kişiye, başkalarına gösterdiği ilgiyi size neden göstermediğinin hesabını soracaksınız.
“Ellere şapır şupur,
Bize yarabbi şükür”
mü dersiniz?
Yoksa şöyle mi:
“Kamu bîmârına cânân deva-yı derd eder ihsan
Niçün kılmaz bana derman beni bîmar sanmaz mı” *
İşte bu sizin üslûbunuzdur.
Ve fena halde meşrebinizi açık eder.
Yukarıdakilerin ilki çok avam, ikincisi fazla seçkinci!
Siz nasıl bir cümleyle hesap sorardınız?
* Fuzuli’nin Gazel’inden. Üff ne güzeldir. Vaktiniz varsa okuyun. (tık)
Sözü bilen kişinin, yüzünü ak ede bir söz
Sözü pişirip diyenin işini sağ ede bir söz
Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı
Söz ola ağulu aşı, yağ ile bal ede bir söz
Yunus Emre
Soruna cevap olmadı ama bunu getirdi aklıma yazın.
Bu daha iyi olmuş. Noktayı koymuş. Aklına sağlık
Bır de Ahmet Rasim ve evdeki ‘hatun’u gibi olmak var . Bu gufteyi, evden cikarken ‘hatun’un bir cumlesi uzerine yazdığı rivayet ediliyor.
” Bu akşam gün batarken gel..
Sakın geç kalma erken gel,
Tahammül kalmadı artık..
Aman geç kalma erken gel..
***
Cefa etme bana mahım..
Sonra tutar seni ahım,
Üzme beni şivekârım..
Aman geç kalma erken gel.. ”
ask… ahh minel ask….
”Ellere uzaktan bak,Bana yakın gel…”nasıl?Orta karar gibi değil mi?
tam ortası