Son 1 haftadır ailede olağanüstü hal ilan edildi.
Annemin yarım yüzyıla yaklaşan aktif iş hayatının sona erişi filan ikinci planda kaldı.
Telefonlar açıldı, görüşler alındı. Bizimkiler beni doktor doktor gezdirdiler.
Netice iyi çıkmakla birlikte ufak bir laparoskopik müdahale ihtimali belirdi.
Doktorum cerrahi işlem için bir kaç isim önerdi.
Bu sabah babamla konuşuyoruz: “Ne yapayım, temasa geçeyim mi cerrahlarla?” dedi.
Ben de “Dur bakalım, nasılsa acil bir durum yokmuş. Haberi biraz sindireyim” deyip kapattım telefonu.
Bizim evin bir sakini (isim vermek istemiyorum) dedi ki: “E cerraha ne gerek var, geçenki kuş gibi baban yapar operasyonunu” (hikayeyi bilmeyenler için bir tık)
Ben koptum tabi.
Hemen geri aradım, sanki kendi fikrimmiş gibi babama söyledim: “Baba doktor araştırmaya gerek yok, kuştaki başarını gördük. Bu işlemi SENİN yapmanı istiyorum!”
Biraz duraksadı. Sonra ardarda 5 kez “eşşoooo’lueşşek” dedi.
Babam bizi böyle sever. Arka arkaya tam 5 defa ilk kez aldım! Aslında bu prestijli ödülün asıl sahibi isminin açıklanmasını istemeyen bizim evin bir ferdi. Bunu da buradan itiraf etmiş olayım.
Bu vesileyle anneciğimin de hem yeni yaşını hem de hayatının yepyeni sayfasını kutluyorum. Hayatının bu yeni evresinin ana temasını: “65 yaşımdayım, ararsanız bulmaca çözmekte olan kocama meyve soymaktayım!” olarak belirliyorum.
A tabi hem konumuz da tıp, işini severek ve layıkıyla yapan tüm sağlık mensuplarının önünde saygıyla eğiliyor ve TIP BAYRAMI kutlu olsun, mutlu olsun diyorum!