Geçen sene bu zamanlar bir muhasebe yapıp, 2012’den beklediklerimi sıralamışım. 5 duyumu bol bol yeniliklerle meşgul etmeyi dilemişim.
Görmediklerimi görmeyi, duymadıklarımı duymayı, dokunmadıklarıma dokunmayı, tatmadıklarımı tatmayı, koklamadıklarımı koklamayı istemişim.
Oldu mu? Oldu. Yalnız, en fazla çalışan organım gözlerim oldu. Okudu, ağladı. Okudu, güldü. İyi ki yapmışız şu İmza: Kızın’ı, iyi ki üşenmemişiz. Dün İzmir’deydik. Yine bir dolduk, bi boşaldık, bi durulduk, bi, dalgalandık. Orayı sonra anlatırım.Benim bugün diyeceğim 2013….
Sabah NTV seyrediyorum, yeni yıl filmi dönmeye başladı.Bulamadım, bulsam buraya koyacaktım. Tüylerim diken diken oldu, gözlerim doldu. Çok güzel yapmışlar. Yapanın, montajlayanın ellerine sağlık.
Ekranda kocaman yazıyor: “BİR SORU SORDUK….”
Sonra bilmem manasında omuz silken, dudak büken, gerdan kıran türlü yaştan, türlü cinsten insanlar geliyor ekrana.
Meğer “2013’ten NE BEKLİYORSUNUZ?” diye sormuşlar.
Biraz duraksayıp başlıyorlar saymaya: “para, aşk, sağlık,…” Bir kısmı da sanki güzellik yarışmasında gibi dünya barışı, doğaya saygı, tüm dünyaya umut gibi şeyler diledi.
Ben de düşündüm, bana uzansa mikrofon, bir anda cevap verebilir miydim diye…
Bir kere kesinlikle dünya barışı dileyenler kadar alicenap olmazdım herhalde.Onları ayrıca takdir ederim.
Ben sanırım 2013’ten sadece “mutlu” olmayı bekliyorum. Mutluluk diğer herşeyi, sağlık, para, aşk, başarı… işte her neyse hepsini altında barındıran KOCAMAAAAAAN bir şemsiye. Bu durumda “sadece” demek biraz abes kaçtı sanırım!
Bunun üzerine bir anektot anlatmak şart oldu. İnternette bir kısım kaynakta olay, John Lennon‘a atfediliyor.Ama sonra bir kısım da,” ooo John Lennon ilkokulda annesiyle yaşamıyordu ki” filan diye tezi çürütmüş. Her kim ettiyse bu lafı, John Lennon ya da değil, bence süper laf. Bu yüzden buraya alıntı şeklinde yapıştıracağım. Önce İngilizce orjinalini, sonra da çevirisini:
“When I was 5 years old, my mother always told me that happiness was the key to life. When I went to school, they asked me what I wanted to be when I grew up. I wrote down ‘happy’. They told me I didn’t understand the assignment, and I told them they didn’t understand life.”
“Ben 5 yaşındayken, annem hayatın anahtarının ‘mutluluk’ olduğunu söylerdi. Okula başladığımda bana büyüyünce ne olmak istediğimi sordular. “Mutlu” diye cevap verdim. Bana soruyu anlamadığımı söylediler. Ben de onlara ‘esas siz hayatı anlamamışsınız’ diye cevap verdim.”
Siz 2013’ten ne bekliyorsunuz?
Tüm beklediklerinizin gelmesi dileğiyle…