Yutup da Söyleyememek


Yutup da söyleyememeler ikiye ayrılır:

  1. Suskunluğum asaletimdendir  / Her lafa verilecek bir cevabım var / Lakin bir lafa bakarım laf mı diye / Bir de adama bakarım adam mı diye! *”  yutmaları: Bu yutmalar, boş yere polemiklere girip hem sinirinizi bozmamak hem enerjinizi boşa sarfetmemek için yapılan susmalardır. Bu tip susmalardan önce genelde donuk bir bakış eşliğinde bir es verilir, karşıdakinin anlayışı tartılır, “yok hiç o topa girmeyeyim” bıkkınlığıyla dönüp totoyu uzaklaşılır. Mesela “Torunum hiç bi şey yemiyo” diye en acıklı ifadesiyle size dert yanan anneanne, eğer bunları söylerken çantasından bisküvi aşıran torununa “heh höh , hadi bunu da ye, bi daha son. kerata seni” diye gülüyorsa, o anneanneye “aaa, ama bisküvü verirseniz yemez ki. Siz kararlı olacaksınız. Yemek saatinde ve masada vereceksiniz, Peşinden koşturmayacaksınız…” diye çok değerli taktiklerinizi paylaşmanız; “Sebze yedirme konusunda ipuçları veren çok güzel bir site var. Adı da terazilastikcimnastik (tık) “diye nefesinizi tüketici açıklamalara girmeniz sadece sizi yıpratır. Bu anneannenin her söylediğinize, “Ama benim torunum…” diye başlayan cümlelerle sunacağı bahaneleri vardır. Onun için en iyisi: “Ya evet, bu çocuklar böyle. Sizin işiniz de zor.” diye gevrek gevrek gülerek konuyu kısa kesmektir. Bu kesinlikle ikiyüzlülük değildir. Bu akıl sağlığınızı koruma metodudur. Ayrıca da karşıdakinin duymak istedikleri tam olarak budur.
  2. “Diyemedim ya la** yutmaları: Bu yutmalar köprüyü geçene kadar dayı demek zorunda kaldığınız ayılara karşı yaptığınız susmalardır. Aslında şakkadanak lafı yapıştırmak, taşı gediğine koymak, karşınızdakini morartmak istersiniz. Ancak gelin görün ki, ya saygılı olmak zorunda olduğunuz bir büyüğünüzdür ya da size maaşınızı ödeyen işvereniniz. Mesela işinizi geciktiren, sözünü tutmamış beş paralık herifin birine “Eee sana da, yapacağın işe de! Oynamıyorum boz” demek istersiniz ama sorumlu olduğunuz onca kişiye cevap verecek kişinin siz olmanız sebebiyle tüm bu lafları gülücüğünüzün arkasına saklar “aslansın, kaplansın” demek zorunda kalırsınız. İşte bu tip, çıkmak için doğru zamanı bekleyen yutmalar, “diyemedim ya la” yutmalarıdır. Bunlar ilk yutmalar grubunun aksine kesinlikle ikiyüzlü yutmalardır. Ama bu ikiyüzlülüğün ağırlığını, işinizi yaptırmanın mutluluğuyla dengeleyebilirsiniz. 

          Aslında utangaçlık, çekingenlik sebebiyle yapılan yutmalar da bu gruba girer. Mesela         reddedilme korkusuyla bir aşığın aşkını itiraf edememesi gibi. Ya da arkasından laf edecekler diye, misafirlikte ikinci tabağı isteyemeyenler gibi.

Yutup da söyleyemediklerinizin minimumda olması dileğiyle… (tık)

* Mevlana

**Klasik bir İşler-Güçler repliği

5 thoughts on “Yutup da Söyleyememek

  1. döktürmüşsün arkadaşım, yutmak gerekiyor çoğunlukla lafları, ya sabır çekerek hem de. Hele 1 nci maddedeki durumu ne çok yaşıyorum son dönemde, hani aklıma mukayet ol Allah ım demeden edemiyorum

  2. 1.Gruptaki yutmaları hiç üstüme alınmadım arkadaşım,bu türü ben de kendimi korumaya almak için çok yaparım.Faydalı oluyor.2.Gruptakiler ise umarım her zaman mutlu sonuçlar doğurur güzel huylu güzel kızım…

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s