Su, NŞA (normal şartlar altında), 100 derecede kaynar.
Peki annesiyle güne giden bir çocuk kaç derecede kaynar?
Bu çocuklar, annelerinin bacağına yapışır, yine annesinin göbeğine göbeğine başını gömerek bilmemkim teyzenin çocuğuyla uzaktan kesişir. O esnada bilmemkim teyzenin çocuğu da kendi annesinin göbeğine gömülmekle meşguldür.
Arkadan annelerin iteklemesi sonucu çocuklar birbirlerine bir miktar yaklaşırlar.
Kısır ikramı başladığında çocular çoktaaan içeriki odaya geçmiş, ev sahibi çocuğun tüm oyuncaklarını ortaya dökmüş, alt alta üstüste oynamaya başlamıştır.
Velhasıl güne giden çocuğun kaynama noktası, NŞA, çay ikramı -tercihan kısır eşliğinde- ile başlar.
Gün başında çekingen bakışlar atan çocuklar, ayrılış esnasında cazgır gözyaşları dökerler! Yaptım, oradan biliyorum.
Baştaki çekingenliğin sebebi, bilmemkim teyzenin çocuğuyla bir süredir görüşmüyor olmaları, yani araya hain zamanın girmiş olmasıdır.
Kafamı annemin göbeğine gömerek, buradan çekingen bakışlar atıyorum şu anda. Ne de olsa 30 Mayıs’ta Veda diye bir yazı yazmış, sonra da sessizliğe bürünmüşüm.
Az önce annem arkamdan itekledi.
Hah, çay servisi de başladı.
Bu durumda bana da oyuna katılmak düşer.
Yeniden…
Bu arada Kakarakikiri’ye başlayalı 1 sene olmuş yahu!
Heyooo, hoşgeldin. Rica ediciiim kaynama noktan kahveyle başlasın artık, kısıra kadar bekleme.))
Benim anneme eşlik ettiğim orta anadolu günlerinde kahve olmaz, çay öncesi bi kolonya şeker tutulurdu. O kısımda fokurdaşmaya başlayayım en iyisi…
hayırlı olsun 1 sene, okuyucların artarak çoğalsın…
Teşekkürler… Ama dileğine ekim var. Gekecek olan okuyucular da şimdikiler gibi zarif, kibar ve polemik çabasında olmayan kişiler olsun!Görüş bildirsin tabi, ama bunu kırarak dökerek, zedeleyerek yapmasın. Mumları üflüyorum. Püffff.
Ben okumaya yeni başladım ama yeni yazılar okuyacak olmak çok güzel. :))))
Ne çabuk geçti bir yıl.Kutluyor ve nice senelere fokurdayarak erişmeni diliyorum.En sadık okuyucun olarak ‘Kimse Okumazsa Ben Okurum’ diyorum.
Elim çok hafiftir, hiç farkettirmem zaman nasıl geçmiş.