Geçen akşam, yaşadığım pek taze bir olaydan ötürü, kendi kendime şu soruyu sordum: “Neden ben, süper yaptığıma inandığım şeylerde bile, geri planda kalmayı tercih ediyorum? Niye ortaya atlayıvermiyorum?”
Sabah uyandığımda aklımda çok çoook uzaklardan bir anı vardı. İlkokul 5’teymişim, Örövizyona katılan şarkımızı google’a yazıp buldum. Ben sanki 2. sınıf filan gibi hatırlıyorum halbuki.
**
Meram Yolu üzerinde o zamanki Konya’nın tek lüks oteli Sema Otel’de (hala var mı acaba?) annemlerin mesleki bir yemeği vardı. Annem beni giydirip süslemeye her zaman özenmiştir. O gün de bej, kırmızı biyeleri olan çok şık bir elbise giydirmişti. Elbisemi kırmızı külotlu çoraplarım ve boynuma çapraz şekilde astığım aynı renklerde çantam tamamlıyordu. Pek şık, pek zarif, pek güzeldim. Yani öyle hissediyordum. Bu hisle de süzüm süzüm süzülmeyi ihmal etmiyordum.
Büyükler salonun bir tarafında, çocuklarsa bir başka tarafında oturduk, sohbet muhabbet yemek yiyorduk. Biraz da acele ediyorduk, çünkü aklımız bir an önce televizyon salonuna koşup heyecan içinde MFÖ’den Diday Diday Day’ın kaçıncı olacağını seyretmekteydi.
Masada annemin arkadaşlarının çocukları vardı, ama onları ailesel tanış olmanın dışında aynı okulda olmamız sebebiyle de tanıyordum. Hele bir tanesi bizim sınıftaydı ve bir erkekti! O var diye ayrı bir kırıtıyordum sanırım.
Neyse yemeğin bir yerinde, tuvalete gitmem gerekti. Tuvaletten, bizim masaya doğru bir prenses edasıyla yol alırken, bir garson durdurdu: “Küçükhanım, eteğin çorabının içinde kalmış.”
Elimi gayr-i ihtiyari arkama götürdüğümde tüm o ihtişamım, kabarmam, havam fıss diye sönüverdi!
Ben kendimi dünyanın en güzeli zannederken, background’um açıktaydı, ötesi var mıydı? Acaba masadakiler görmüş ve bana mı gülüyorlardı?
Bunu hiç bilemedim.
Zaten o dakikadan sonra da keyfim filan kaçtı. Ne yediğimi, ne seyrettiğimi hatırlıyorum.
Bu anıyı, bu sabah bana hatırlatan bilinçaltım bana “Yavrucuğum işte sen o günden sonra ‘ben ben’ diye ortaya atılmadın. Çünkü hep süper olduğunu zannederken totonun açıkta kalmasından korktun” mu demek istedi bilemiyorum.
**
Beni utançla karışık gülümsettiği kesin…