3 gündür izin koparmaya çalışıyorum. Dün akşam sonun da “öff iyi tamam yaz” dedi bıkkınlıkla.
Ben aklıma geldikçe kahkaha boyutunda gülüyorum da, genelde böyle anlatana çok komik gelen şeyler risklidir, anlatıldıktan sonra fıssss etkisi yaratabilir. Onun için sizden ricam, kendinizi benim yerime koyarak okuyun. Öyle okuyun ki hislerimi anlayabilin.
Cumartesi akşamı, çok yorgun bir şekilde yatağa gittim. Aytuğ’u da salonda kanepede uzanmış televizyon seyrederken bıraktım. Derin bir şekilde uyuyakalmışım. Saat 4-5’ti sanırım. Zil sesiyle uyandım. Tam da açamadan kendimi, kapıya yöneldim. “Bu saatte zil mi çalar, hayır mıdır şer midir?” idrak edecek ayıklıkta değilim, belki de rüya görüyorum. Otomatiğe bağlayıp kapıya yürüdüm, açtım. Karşımda ev kıyafetleriyle Aytuğ! Ev kıyafeti dediğim ekoseli bir pijama altı, üstü de bir atlet. Bu şokla hafif uyanır gibi oldum, “Hayırdır, nerden?” diye sormayı akıl edebildim. “Önemli değil” diye cevap verdi.
Uyanık olsam üstelemeyi akıl edeceğim, ama uysalca bu cevabı kabullendim. İkimiz birden yatağa yöneldik. Ben tam tekrar uykuya dalmak üzereyim, “Kafama bir şey takıldı, 4 saattir apartmanın merdivenlerini inip çıkıyorum” dedi. Biz 9. katta oturuyoruz! O kafayla içimden “Atma” diye geçirirken uykuya dalmışım.
Sabah olup, durumun absürtlüğünü algılayacak kadar uyanınca aklıma Aytuğ’un kapıdaki o düşünceli, ev hali geldi ve gülmeye başladım. O görüntü gözümün önüne gelir gelmez de tutamıyorum kendimi kıkırdıyorum.
Bir süredir Aytuğ, uykusunu alamadığından, çok yorgun kalktığından bahsediyordu. Belki de zavallım her gece öyle dışarı gidip 9 katı inip inip çıkıyormuş!
Anladınız herhalde. Kocam uyurgezer! Dediğine göre en son vukuatını Ereğli’de henüz ortaokuldayken yaşamış, sonra da geçen cumartesiye kadar gezilerine ara vermiş. Gerçi bu gezmediği ara dönemi de uykusunda sohbet ederek geçirmişti. Bir keresinde baktım konuşurken sorulara da cevap veriyor, merak ettiğim şeyleri uykusunda sormaya yeltendim. Sorular dallanıp budaklanınca haliyle uyandı, kırgın ve kızgın şekilde en sitemlisinden “Aferin”‘i yüzüme çakıverdi.
Gezinti meselesine dönersek, o akşamdan sonra artık kapıyı kilitliyoruz. En çok neye şükrediyorum biliyor musunuz? Kocamın o halde doğru zili çaldığına! Ya o saate, o kılıkla başka kapıyı çalsaydı, ya site içerisinde yürüyüşe çıkıp birilerine yakalansaydı... İnanın takip eden gün biri gelip; “Hanım hanııım. Kocana sahip ol.” diyecek diye ödüm koptu. Zira bir süre önce sitede oturan şizofren teşhisli bir adam için, “Güvenliğimizi tehdit ediyor.Siteden gitsin” diye imza topladılar. Tescilli hastaya bunu yapıyorlarsa, bizi haydi haydi kapı dışarı ederler.
:):):) benim de kardeşim uyugezerdi küçükken.hem gülerdik hem de gece tırsa tırsa uyurduk.
Biz yeni tanışıyoruz bu kavramla… Korkutucu bir yanı olduğu gerçek. Di’li geçmiş olduğuna göre kardeşiniz artık mobil değil. Nasıl geçti? Belki biz de bi 25 sene ara daha veririz:)
Hay Allah ya! Güleyim mi endişeleneyim mi bilemedim. Sen bağla onu ayağından yatağa şimdilik. Daha iyi birşey buluncaya kadar…
Heyooo sesini buradan duymak güzel. (Gerçi ereğli geçirdim, Hande’nin kesin sesi çıkar demiştim:P) demek dönüldü ve günlük akış başlayabildi. Yalnız “endişe” konusuna takıldım, çok iyi bir şey değil bu uyurgezerlik o zaman. Neyse takipteyiz, bakalım tekrarlıyacak mı?
Vaay…Aytuğ’u bu konuda, yani yazmana izin vermesi konusunda takdir ettim. Benim de bir zamanlar hipnagojenik halüsinasyonlarım ( ne diye sorma, uygun vakitte sonra açıklarım) vardı ve ben de uykumda vıdı vıdı konuşuyordum . Bir keresinde Bizim Bey de bana abuk sabuk sorular sorup konuşturmaya çalışırken uyandım. Ne beter bir his olduğunu anlatamam. İhtiyaç halinde iyi bir uyku bozuklukları uzmanı tanıyorum.
Selgin’ciğim, Aytuğ’un zaten ortaokul arkadaşlarımdan alkış alma konusunda üstüne yok. Derya halen her gördüğünde Aytuğ’un bana çektiği haftasonu kıyakları için Aytuğ’u yağlaya öve bir hal oluyor! Ben de buradan her türlü desteği için kocacığıma teşekkür ediyorum. Doktor ihtiyacı için takipteyiz.
sanırım kendi kendine geçti,büyüyünce.çocukken vardı bir de ilkokul zamanlarında.annem psikoloğa falan gitmişti nedir diye.ama sanıyorum kendi kendine geçti.