3 hafta önce Ela telaşla yanıma geldi. “Sebzeler” hakkında 2 bilmece 1 şiir bulmaları gerekiyormuş, yapacakları sınıf panosu için. Bilmeceleri internetten bulduk. Gel gör ki ilkokul ikinci sınıfa uygun sebze şiiri yok! Olanlar ya sebze-meyve karışık ya da yerli malı hakkında filan. İş başa düştü deyip, 15 kadar sebze ismini sıraladım sonra faydalarını filan katarak bir “Sebze sağlıktır” şiiri yazdım. Ertesi gün öğretmeni de pek beğenmiş, iltifatlar etmiş. Ela’nın keyfinden geçilmiyordu.
Sonraki hafta yerli malı haftasıydı. Konu bu sefer “bilinçli tüktici”. Bu konuda yazı, şiir, resim vb toplamaları gerekiyor. İnternette gezindi gezindi, hiç bir şey hoşuna gitmedi. Eee üzülsün mü yavrucağım; fiyatın yanında kaliteye bakılması gerektiğini, eşyaların düzgün kullanılması gerektiğini ve ihtiyaç yokken alış veriş edilmemesini öğütleyen bir şiir yazdım. Ertesi gün bununla da büyük sükse yapmış.
Bu hafta konumuz haliyle “yeni yıl” dı. Geldi, “anne bir yeni yıl şiiri yaz.” diye buyurdu. “Kızım internette yazılmış şiir vardır mutlaka. Araştır bi” dedim.
“Anne, internetten hazır şiir mi alacağız- sana hiç yakıştıramadım!” demesin mi? Sanırım boyacı küpü zannediyor, daldır çıkar dökülsün kafiyeler uyaklar…
Ela’cığım yukarıdaki şiir değil ama el emeği, göznuru. Umarım bu bana yakışmıştır.
Muhasebeye gelince: kendi adıma 2011‘de 5 duyumu bol bol meşgul ettim yeniliklerle… Tüm bu dinlemeler, dokunmalar, tatmalar, koklamalar, görmeler daha büyümeme daha genişlememe olanak verdi (idrak olarak- şimdi aaa kilo mu aldın diye soran olursa diye söylüyorum) Henüz dokunmaya, tatmaya, görmeye yeltenemediklerim, içimde kalanlar, cesaret bulamadıklarım, yoksaydıklarım da oldu tabi. Onlar da seneye artık!
O zaman 2012’de ne bekliyorum, açççık ve seçççik söyleyeyim; yukarıdakilerin aynısından. Hem kendim için, hem de etrafımdakiler için…
Ela’nın kalıbıyla söylemek gerekirse:
Esra is: I want to BIG BIG BIG, LARGE LARGE LARGE
Not: Benim sarı renkli ikiz kalbimde ne yazdığını merak edenler. Koyamadım çünkü yok olmuş. Ya Noel Baba unutmamak için cebine attı, ya da kayda değer bulmadı. Şöyle yazıyordu: Esra is I want to make up. I want to brown boots. (Türkçesi, yani demek istediği “allık ve kahverengi çizme.” Elakuşum allık ne demek bilmediği ve sözlüğe bakmaya üşendiği için, makyaj demeyi tercih etmiş. Eee allık yerine komple set gelir. Fena mı olur?)