“Kendini tanımak isteyen tüm kadınların ve hayatındaki kadını anlamak isteyen tüm erkeklerin okuması gereken bir kitap” diye tanıttıkları Kadın Beyni isimli Louann Brizendine diye bir psikiyatristin yazdığı tuğla kalınlığındaki kitabı bir arkadaşımın tavsiyesiyle alıp okudum. Üzerine acep bunun erkek versiyonu var mı diye kendime sordum, ve bulunca onu da okudum. Hadi bu da kıyağım olsun, kitapları okumaya yeltenip, bir sürü tıbbi terim, hiç duymadığınız hormonlar arasında kaybolup gitmeyin size özetleyeyim. Hem de geçen gün işe giderken dinlediğim Geveze Show’da özetlendiği şekilde:
2 yeniyetme kızla konuşuyor Geveze. Konu son erkek arkadaşlarından neden ayrıldıkları. Biri ağzını yaya yaya anlatıyor: “Yane, çok şeydzi. Gevşeak. Dengesiz. Onun için yane.”
-Nasıl dengesiz? N’apıyordu mesela?
-Mesela buluşalım diyodu, son dakka arayıp gelemiycam diyodu yane.
-Hmmm. Dur bakayım bunu en tehlikesiz biçimde nasıl sorarım? Siz şimdi kendinizi müze gibi mi tanımlarsınız, alışveriş merkezi gibi mi?
–Müze tabe (Hiç lafa karışmayan diğeri de lafa atladı bu sırada: “kesinlikla bendzea müzeaee”)
-İşte gelmemesinin sebebi bu. O müze gezeceğine alışveriş merkezine alışveriş yapmaya gidiyordur.
Bu mudur? E BUDUR.
Önemli not: Siz bana bakmayın, kitapları okuyun. Bebeklikten başlayarak, değişik yaş evrelerinde nasıl davranışlar sergiliyoruz, neden bunları yapıyoruz, hormonların bunda ne ölçüde parmağı var çok güzel anlatmış. Ben sadece yukarıda ANAFİKRİNİ söyledim.
"Kakara Kikiri" 
bir de erkeklerin alışveriz merkezine gitmekten hoşlanmadıkları söylenir ….
:)))) Haklısın ama müze gezmeyi sevmedikleri de KESİN!
Zeliha buraya yumruk havayaaaa… Senden de bir yazı bekliyoruz. Stand-up’larınla bizi kırıp geçirdiğin yeter, daha fazla kişiye hitap et!