Bu yazı misafir sanatçı Erhan Toker tarafından yazılmıştır.
Ara sıra küçük yeğenim aksi surat Ela ofiste beni ziyarete gelir. Geçenlerde okul dönüşü annesi servisten alıp bizim ofise getrimiş küçük hanımı.
Bu yazı misafir sanatçı Erhan Toker tarafından yazılmıştır.
Ara sıra küçük yeğenim aksi surat Ela ofiste beni ziyarete gelir. Geçenlerde okul dönüşü annesi servisten alıp bizim ofise getrimiş küçük hanımı.
Tam 4 çocuk, 3 büyüktük Ankara yolunda.
Ve 2 büyük daha eklendi Ata’nın huzurunda,
Cumhuriyetin kurucusuna teşekküre gelmiş binlercesinin yanında!
En küçüğü hiç kıpırdamadan nöbet tutan Mehmetçik’e vuruldu,
İkincisi üstüne binmeye çalıştığı yol boyu dizilmiş aslanlara… Okumaya devam et
Bu yazı misafir sanatçı erhantoker tarafından yazılmıştır.
Sene 2011, aylardan Ekim, yer bizim evin mutfağı
Efendim bizim Selgin’in yemek tariflerini okudukça, o güzel yemek resimlerine imrenir dururum. Facebook’ta da Selanik grubunun çok güzel bir yemek köşesi var. Aslında grup çok güzel birşey yapmış. Fotoğraf albümü hazırlayıp açıklamalara yemek tarifleri koymuş. Zaman zaman da bu yemek teriflerine yenileri ekleniyor. Yani yeni resimler yayınlanıyor.
Manzara şu: Ben uzanmış yatıyorum, Aytuğ ise arkasında 1 askı dolusu çamaşır dekorunda, kurmuş ütü masasını gömlek ütülüyor.
Annemin gözlerinde Aytuğ’un mertebesinin yaldızlandığını gördüm, yemin ederim.
İşin aslı şuydu: Okumaya devam et
Merve Günçer (Öğretmen): Ela Akalın
Ezgi(Öğrenci): Ayça Akalın
Dilara Hanım ( Öğrencinin annesi): Sanal kişilik Okumaya devam et
Yoktu.
Var.
Gülümsedim.
Kahkahaya dönüştü tebessümler
İçim içime sığmadı
Son gittiğim tiyatro : Rapunzel
Son gittiğim film : Kungfu Panda 2
Son gittiğim sergi : Çizgilerle Winx Club Sergisi (bu arada kızınızı götürmeyi düşünüyorsanız, sakın gitmeyin “olağanüstü bir şölen” diye tanıtımını yaptıkları sergi, salonun cafesine asılan 15 tane Winx posterinden oluşuyor. Çocuklar büyük hayal kırıklığı yaşadı bizimkiler)
Son gittiğim bale : Ayça Sultan’ın bale kursu
Liste uzar gider…..
Hal böyleyken, kendi zevkime uygun bir etkinliğe gitmek, Okumaya devam et
Bugün uyandığımda güneş vardı. Güneş enerjisiyle çalışıyorum ben. İçimi bir sevinç kapladı. Pürneşe çıktım evden.
Sonra…
Radyoda şehitleri duydum. Karardım.
Okula geldim. Derin dondurucu bozulmuş, içindekiler erimeye başlamış. Az biraz daha karardım. Okumaya devam et
Ahh ah ne günlerdi. Devlet tiyatroları, şehir tiyatroları, festival filmleri, kısa filmler, operalar, müzikalle, konserler… bulduğumuz her etkinliğe katılacak zamanımız ve enerjimiz vardı.
İstanbul film festivalinde yaşadığımız bir iki fiyasko sonrası film seçiminde de gayet ustalaşmıştım. Derken tam 10 yıl önce Filmekimi diye bir film festivali daha oldu İstanbul’un! İlk sene olmasının da verdiği heyecanla ben hemen bir kaç filme bilet aldım.
10 yıl öncesinin Eylül ayında Ayto ile ilişkimiz başka bir boyuta geçmiş, Ekim ayında da bir oldu bittiyle beni annesi ile tanıştırmak istediğini söylemişti. E ama ben Filmekimine bilet aldım! Okumaya devam et
Arabada Ayça ile eve dönerken, 4 yaşında 2 yakışıklı delikanlı misafirimiz var, sohbet ede ede trafikte ilerliyoruz. Bir minibüs zınk diye önümde durdu.
Ben : E minibüs ya, bi sinyal ver bari!
4’lük delikanlı : (Konuya vakıf bir edayla) Eşkiya bunların hepsi! Okumaya devam et
Çamdevirtemediklerimizden misiniz?
Benim devirmişliğim çoktur. Ancak 7 sene önce son bir çam devirdikten sonra uluorta başkası hakkında fikir beyan etmeyi, yorum yapmayı bıraktım. Anlatayım.
Büyük kızımı doğuralı 1 ya da 2 ay olmuştu. “İnsan, insan” diye kendimi sokağa attığım günlerden birinde arkadaşlarımızla Kalamış’ta bir cafede buluştuk. Ela Sultan açlık belirtileri gösterince, cafe’de bir emzirme Okumaya devam et
Geçen Haziran, okulun psikoloğu ile bir toplantıya gitmemiz gerekti. Öğretmenlere ve personele tembihlerimizi sıraladık sonra onlarla vedalaşıp ayrıldık. İşte o sırada ben bir şey söylemeyi unuttuğumu hatırlayıp geri döndüm.
Temizlikten sorumlu devlet bakanımız, Okumaya devam et
Bu yazı misafir sanatçı erhantoker tarafından yazılmıştır.
Sene 1983, mevsimlerden okul mevsimi, yer Maçka Teknik Lisesi Elektronik atelyesi…
Efendim haftalık ders programında 5’i ıvır zıvır 12’si temel ders olmak üzere 17 ders var. Atelye dersi haftada 15 saat ve tamamı büyük elektronik atelyesinde yapılıyor. Yaşları 14-15 arası değişen 34 erkek 1 kız var sınıfımızda. Derslerden bunalmış, kanı kaynayan, her salakça şeye gülen, Okumaya devam et
Hazır ikinci el pazarından bahsetmişken, ikinci el bir şiir koyayım dedim, yani daha önceden tanıdığınız. Vallahi tembellikten değil. Dün akşam Ela ve Ayça sarılıp uyumuşlar, ikisinin bacaklar dolanmış, pofuduk ayakları yatağın dışına sarkmış…. Bu şiiri hatırlamayacağım da ne yapacağım?
Ah o ayaklar…
Arasında az önceki çoraptan kalan topaklar!
Ah o ayaklar…… Okumaya devam et
Geçen cumartesi okulumuzda üçüncüsünü gerçekleştirdiğimiz bir ikinci el pazarı yaptık. Amaç velilerimizin ortak bir aktivitede kaynaşmasını sağlamak, çocuk-anne/baba paylaşımına yönelik hoş saatler yaşamak ve tabi evlerdeki kitap ve oyuncak yığınlarından, ihtiyacı olanlara vererek, kurtulmak! Okumaya devam et