Bugün itibariyle evliliğimizin dokuzuncu yılını devirdik. Aslında evlilikle ilgili o kadar çok kakara kikiri var ki! Bir kere evlilik teklifi kısmı başlıbaşına komik, ama onu çoğu kişi biliyor. Defalarca anlattık. Onun için anlatıp baymayayım.
Düğün kısmı ise herhalde 3 kez yeri değişen, hele son yer değişikliği 1 hafta kala yapılan ve davetlilere telefonla haber verilen nadir eğlencelerden biri olarak tarihteki haklı yerini almıştır. Niyeyse o güne dair hiç bir gerginlik, telaşe kalmamış aklımda. Aklımdakiler,” ay acaba yağmur yağar mı?” telaşesi dışında, hep gülücüklü.
Evlendikten hemen sonrasının hikayesini biliyorsunuz zaten, “kocam” demeye alışmak zaman aldı.Onu zaten anlatmıştım.
Sonra evlilik yıldönümü kutlamalarımız var; sanırım 9 tanenin sadece 2’sinde bir aradaydık; seyahatimiz filan yoktu, ya da hasta değildik. Bu ikinin de birinde suşi yemeye gittik, diğerinde kokoreç. İş bize bırakılınca pek de yaratıcı olamıyoruz kutlama konusunda!
Bu sene de aslında gününde beraber değiliz; Aytuğ seyahatte. Ama 2 gün öncesinde hem Aytuğ’un 39’unu, hem de bizim 9’umuzu kutladığımız güzel, sakin, keyifli bir yemeğe gittik. Organizasyon için Diloş’a tekrar teşekkürler!
Onu mu anlatsam, bunu mu anlatsam derken laf uzadıkça uzadı. En iyisi bugünün şerefine kakara kikiri anlatmayayım da, yeni evlenecek çiftlere de faydası dokunur belki diye evlilik teklifi sırasında yüzüğün yanına iliştirebilecekleri bir şiircik yazayım. Maksat vatandaşa hizmet:
HAYAT MÜŞTEREKTİR
Paylaşmak
Bir hayatı,
Bir umudu, bir düşü
Paylaşmak
Neşeyi
Ve yeri geldiğinde üzüntüyü
Ekmeği de bölüşmek,
Emeği de…
Böyle bir şey benim istediğim.
Varsan,
İşte kalbim.
"Kakara Kikiri" 
Evlenmeden önce elime geçseydi çok iyi olacak bir şiirdi. Geçmediği için, benim hikâyem de tam kakara kikirilik olmuştu. Olsun maksad aynı, diller farklı, evlenince olan da aynı…
sen sana özelini güzel biçimde yapmışsındır! Sonuçta şunu diyebilmek önemli: “I did it my waaaaaaay”
Erhan cıgım, Esra cıgım, ben ikinizin de evlilk tekliflerinin detaylarını anlatılırken kacırmısım demek ki, kısa bir özet geçersiniz artık
Ben özet geçeyim, bir gün daha detaylı anlatırım. Bir kez Aytuğ teklif için 14 Şubat’ı, yer olarak da Sunset’i seçmiş. Mekan sahibi günü değerlendirmek adına masaları o kadar yanyana dizdirmiş ki, garson, biz ve sağımız solumuz sanki 40 yıllık dost kadar yakındık. Bunun için teklifi etmek için dışarıya çıkmayı bekledi. Ben şok olduğum için cevap mevap veremedim. Baktım kaldım. O da “ne dedi şimdi bu, kabul etti mi?” diye düşünürken arabanın plakasını unuttu, valeye arabayı tarif ederek bulduk; bizim olduğuna inandırmak vakit aldı filan…Erhan’ınkini de buradan “misafir sanatçı” olarak dinleyelim. Yarının kakarakikirisi o olsun. Ne dersin Erhan???
supermis, detaylarını bir de senden canlı dinlemek isterim tabiii, bu arada ben evlilik teklifi almadan evlenmişim. Şimdi şimdi böyle ilginç teklifleri duydukça tuh diyorum 🙂 yoksa kök söktürürmüşüm
Blogun e-postasına gönderdim. Edit edip yayınlayabilirsin.
edit’e ne hacet. yarın geliyor efenim.
Yanılmıyorsam ben düğün yerinin değişikliğini o gün öğrenmiştim.
Hadi seneye 10. yılınızda afili bir kutlama yapar,geçmiş yılların acısını çıkartmak için İstanbul semalarında havai fişek patlatırsınız.
yok be, çıkarılacak bir acı yok. Keyfimiz yerinde. Aytuğ hastalandı, seyahate gidemedi. ben yazıyı dünden yazdığım için bu haliyle koymuş bulundum. Dedim sana, ya hastayız, ya seyahatte:) Bu geceki planlarımız arasında, karpuz yemek, kitap kaplamak ve çekirdek çitlemek var!
Biz 39 u gördük,sizden de bu performansı bekliyoruz.Sonsuzun bitmezi kadar mutluluk diliyorum.
Sevgili Esra,
ben Ayra sehrinde degilim su anda. Girince arar bulurum seni. Bu arada evlilikte biz de 18 yili bitirdik. Size de uzun, ask dolu birliktelikler dilerim. Tecrubelerime gore yildonumunuzu nasil ve nerede kutladiginiz degil, geri kalan 364 gunde nasil oldugunuz daha onemli. Sevgiler,
ay 18 deyince bir başım döndü şimdi:) Kutlamayla ilgili görüşlerine yürekten katılıyorum. Umarım katılmanın ötesinde bizzat uygulayabilirim de.
Bu arada olur da İsviçre’ye yolumuz düşerse bizi de, balkabağı çorbasına çağırır mısın? Hem kriterlere de uyuyoruz, simetriyi bozmayız 4 kişilik bir aileyiz!
Elbette! Hem corbasi, hem salatasi, hem gratine, hem de tatlisi!… Hepsi fazla olur dersen hangisini isterseniz! Gercekten bekleriz.